Ayak ve Ayak Bileği Problemleri
Ayaklarımız, vücudumuzun tüm yükünü çeken, yeryüzüyle temasımızı sağlayan, çok önemli olmalarına rağmen hep geri planda kalmış uzuvlarımızdır. Ayaklarımızın bu geri plana itilmişliği ne yazık ki “tıp bilimi” için de geçerli olmuştur. Ayak ve ayak bileği hastalıkları “Ortopedi ve Travmatoloji” bilim dalının konusu olmasına rağmen, yakın bir geçmişe kadar bu uzuvlarımızla ancak dizlerden, kalçalardan, omurgadan, omuz, dirsek ve ellerimizden sıra gelirse gereğince ilgilenebiliyorduk. Ayak Cerrahisi dendiği zaman akla gelen neredeyse tek şey “Halluks Valgus” diye bilinen baş parmak deformitesinin cerrahisiydi.
Bilim camiasında ayakların geri kalmışlığının ardında yatan en önemli iki nedenden biri, insanımızın ayaklarına gereken önemi vermeyişi; diğeri ise ayak ve ayak bileği anatomi ve biyomekaniğinin oldukça karmaşık, anlaşılması ve cerrahisinin zor, bilinmeyeninin çok, tedavisinin zahmetli ve uzun olmasıdır.
Günümüzde “Ayak Cerrahisi” dendiği zaman artık aklımıza sadece ayak baş parmağının deformitesi değil; çocuk ve erişkinlerdeki düz tabanlık, diyabetik ayak, romatolojik ayak, tendon problemleri, ayağın her türlü deformasyonu, topuk ve ayağın diğer kısımlarının ağrısı, yürüme bozuklukları, ayak bileği kıkırdak lezyonları, spor yaralanmaları, nörolojik problemler, doğuştan deformasyonlar, parmak ve tırnak bozuklukları, nasırlaşmalar, topuk kırıkları ve buna bağlı sekeller gibi pek çok rahatsızlıklar aklımıza gelmektedir.
İyi bir haber vermek gerekirse, artık ülkemizde de sadece veya ağırlıklı olarak “ayak ve ayak bileği cerrahisi” ile uğraşan, bu konuya odaklanan ortopedik cerrahlar bulunmaktadır. Tüm bu sıraladığım rahatsızlıklar bugün artık ülkemizde ABD ve Avrupa standardında tedai edilebilmektedirler. Artık ülkemizde de ayak ve ayak bileği cerrahlarının olduğu bilinmelidir.
Başlıca Ayak ve Ayak Bileği Problemleri
Ayak cerrahlarının konusu dahilinde olan başlıca ayak ve ayak bileği problemleri aşağıda sıralanmıştır. Bu sıralanan problemler genellikle ilk önce ameliyat dışı yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılırlar ki uygun ayakkabı seçimi, aktivite modifikasyonu, fizyoterapi ve kişiye özel tabanlıklar bu tedavi şekillerinin başlıcalarıdır. Fakat ne yazık ki hastalarımız genellikle geç evrede başvurduklarından ameliyatla tedavi kaçınılmaz olur. Aşağıdaki problemlerin hepsi, doğru uzman doktor tarafından yapıldığı takdirde, çok başarılı bir şekilde ameliyatla tedavisi mümkün olan hastalıklardır.
Düşük Ayak Deformitesi
Bıçakla yaralanma, trafik kazası, yanık gibi travmalar sonrasında ayak bileği ve ayak parmaklarını kaldıran (dorsi fleksiyon) kasların ya da bu kasların innervasyonunu sağlayan peroneal sinir yaralanmalarında düşük ayak deformitesi ortaya çıkar. Kişi ayak bileğini ve ayak parmaklarını kaldıramaz ve ayağını dış yan tarafa doğru döndüremez. Bu durum travmanın meydana getirdiği hasara bağlı olarak geçici olabileceği gibi kalıcı da olabilir.
Tedavi: Bu hastaların tedavisinde bacağın arkasında çalışır durumdaki kasın (Posterior Tibial Tendon) tendonu yapışma yerinden ayrılarak çalışmayan kas tendonlarına transfer edilir. Bu şekilde düşük ayak deformitesi düzeltilir ve kaybolan ayak kaldırma fonksiyonu düzeltilir. İleri dereceli deformite olan vakalarda zamanla meydana gelen aşil tendonu kısalığının tendoplasti ile uzatılması gerekebilir.
Parmak Deformitesi
Deformite yani şekil bozukluğu, ayağın diğer parmaklarında da olabilir. En sık ikinci ve beşinci parmaklarda görülürler. Bazı nörolojik (sinirsel) hastalıklarda ayağın tüm parmakları tutulabilir ve pençe görünümünü alabilir. Yine romatolojik (romatizmal) hastalıklarda da ayak parmaklarında şekil bozukluğu sık görülen bir durumdur. Deformiteler estetik probleme yol açmakla kalmaz aynı zamanda ayakkabı giymeyi de zorlaştırırlar ve ağrıya neden olabilirler.
Sadece parmaklarda değil, ayak tarak kemiklerinde de boy eşitsizlikleri olabilir ve bu durum ayak altında nasırlaşmalar şeklinde kendini gösterebilir.
Ayrıca, tarak kemikleri arasından geçen sinirlerin uçlarında iltihaplanmalar da (Morton nöroması) ayak önünde, parmak aralarında ağrı yapan nedenlerdendir.
Baş Parmak Problemleri
Başparmakta en sık karşımıza çıkan problem “halluks valgus” diye bilinen, başparmağın dışa doğru dönmesi ve çıkıntı gibi bir şişlikle kendini gösteren deformitedir. Bazen o kadar ileri olur ki başparmak ikinci parmağın altına girebilir. Kadınlarda daha sık görülür.
“Halluks rigidus” diye bilinen başparmak ekleminde kireçlenme de sık görülen bir problemdir. 60 yaşından sonra görülen kalça ve dizlerdeki kireçlenmeden farklı olarak baş parmaktaki kireçlenmeyi 30-40lı yaşlardan sonra görebiliriz. Başparmak hareketleri ağrılı ve kısıtlı olmaya başlar. Bazen bu bölge şişebilir.
Tırnak batmaları da sık görülen başparmak problemlerindendir.
Ön Ayak Ağrısı ve Diğer Parmak Deformiteleri
Deformite yani şekil bozukluğu, ayağın diğer parmaklarında da olabilir. En sık ikinci ve beşinci parmaklarda görülürler. Bazı nörolojik (sinirsel) hastalıklarda ayağın tüm parmakları tutulabilir ve pençe görünümünü alabilir. Yine romatolojik (romatizmal) hastalıklarda da ayak parmaklarında şekil bozukluğu sık görülen bir durumdur. Deformiteler estetik probleme yol açmakla kalmaz aynı zamanda ayakkabı giymeyi de zorlaştırırlar ve ağrıya neden olabilirler.
Sadece parmaklarda değil, ayak tarak kemiklerinde de boy eşitsizlikleri olabilir ve bu durum ayak altında nasırlaşmalar şeklinde kendini gösterebilir.
Ayrıca, tarak kemikleri arasından geçen sinirlerin uçlarında iltihaplanmalar da (Morton nöroması) ayak önünde, parmak aralarında ağrı yapan nedenlerdendir.
Orta Ayakta Kireçlenmeler ve Deformite
60’lı yaşlardan sonra tarak kemiklerimizin hemen üzerilerinde bulunan eklemler de kireçlenebilir ve ayak sırtında şişlik, ağrı yapabilirler. Daha da ilerlerse bu durum parmakları da etkileyebilir ve taban düşüklüğü de yapabilir.
Düztabanlık
Çocuklarda Düztabanlık: Her insan beş yaşına kadar düztabandır. 5 yaşına kadar çocuklarda görülen düztabanlık gayet normal bir durumdur. 10 yaşından sonra düztabanlığı düzelmeyen bir grup çocukta klinik ve radyolojik (röntgen ile inceleme) birçok faktör bir arada değerlendirildikten sonra hekimin değerlendirmesi önemlidir. Düztabanlığa bağlı ağrısı olan çocuklara tabanlık verilebilir, ilerleyen durumlarda ameliyat ile düztabanlığın düzeltilmesi mümkündür.
Erişkinlerde Düztabanlık: Düztabanlık sadece doğuştan olmaz. Sonradan romatizmal bir hastalık sonucu, aşırı kilo ve/veya aşırı uygunsuz ayakkabı kullanımı sonucunda da gelişebilir. Ağrı, ayak şeklinde ve ayakkabıda deformite şeklinde karşımıza çıkar.
Çukur Ayak Deformiteleri (Nörolojik Ayak Deformiteleri)
Düz tabanlığın tersidir. Özellikle bazı nörolojik (sinirsel) hastalıklarda ve omurilik problemlerinde görülür. Ayak tabanında iç kısımdaki kavis derinleşmiştir. İlerlemiş durumlarda parmak deformiteleri ve topukta içe dönme de tabloya eşlik edebilir.
Düşük Ayak Deformitesi
Adım atarken ayağın istemli olarak yukarı kaldırılamamasıdır. Yürürken takılmaya neden olur. Çocuk felci gibi bir takım sinirsel hasarlar sonucunda olabileceği gibi, bazı ameliyatlardan sonra komplikasyon olarak veya kurşunlanma sonucu sinirin hasar görmesi gibi nedenlerle de oluşabilir.
Aşil Tendonu Yaralanması
Aşil tendonu yaralanması
Aşil tendonu vücudumuzdaki en sağlam bağdır, fakat aşırı yüklenirse kopabilir veya dejenerasyona bağlı yapışma yerinde veya daha üst kısımda akut ve kronik ağrıya neden olabilir. Kopmalar daha çok 40lı yaşlardan sonra halı sahada top oynayanlarda görülür. Yapışma yerindeki ağrıları ise daha çok sporcularda ve çok kilolu ev hanımlarında görmekteyiz.
Topuk Ağrısı
Her topuk ağrısı topuk dikeni demek değildir. Sinir sıkışmaları, romatizmal hastalıklar, tendon iltihaplanmaları, eski kırıklara bağlı ağrılar gibi çeşitli nedenleri vardır. Uzman hekim tarafından incelenmeden ezber tedavilerden kaçınılmalıdır.
Tendinitler
Özellikle orta yaşlardan sonra yeterince egzersiz yapmadan uygulanan ağır sportif faaliyetler veya aşırı zorlamalar ayak ve ayak bileği tendonlarımızda (bağlarımızda) iltihaplanmalara yol açabilir. Bu iltihaplanmalar mikrobik değildir. Yangı şeklinde ifade edilebilir. Ciddi ağrılara yol açarak yürümeyi engelleyebilir.
Diyabetik Ayak
Özellikle 10 yıl ve daha fazla zamandır diyabet hastalığı olanlar ciddi ayak problemlerine adaydırlar. Sadece kapanmayan yaralar değil, hiç yara olmaksızın ayak kemiklerinin kendi kendilerine kırılmaları veya çıkmaları şeklinde de görülebilirler. Başlarda ayakta şişlik ve ısı artışı şeklinde başlayan hastalık maalesef genellikle enfeksiyon olarak algılanarak yanlış tedavilerle vakit kaybedilir.
Ayak Bileği Eklemi ve Eklem Kireçlenmesi
Diz ve kalça eklemlerimize göre daha nadir olmakla birlikte ayak bileği eklemlerimiz de kireçlenebilir. Diz ve kalçada olduğu gibi ayak bileği eklemine de bugün başarılı protezler yapılabilmektedir.
Kıkırdak Lezyonları
Dizde olduğu gibi ayak bileğinde de kıkırdak lezyonları sık görülür ve genellikle artroskopik olarak tedavi edilebilmektedirler. Fakat geniş lezyonlarda bugün kıkırdak kültüründen kök hücre uygulamalarına kadar çok geniş bir yelpazede tedavi seçenekleri vardır.
Topuk Kırıkları
Topuk kırıkları zamanında iyi tedavi edilmedikleri takdirde ağrılı, deforme bir ayak yaratarak ciddi iş gücü kaybına neden olabilirler. Eski veya yeni olsun, tüm topuk kırıkları günümüzde ameliyatla tedavi edilebilmektedir.
Ayak Bileği Yan Bağ Kopmaları
Üzerinde durmadığımız ayak bileği burkulmaları eğer zamanında uygun müdahale yapılmazsa ileride başımıza iş açabilir. Burkulmalar sırasında ayak bileği yan bağlarımız kopabilir ve bu durum ilerde ayak bileğimizin sık sık burkulmasına, bu da ayak bileği kıkırdağının zedelenmesine yol açabilir.